Bilinmeyen bir kavramla (hedef kavram), bildiğimiz bir kavram arasında benzeşim kurularak hedef kavramın rahat anlaşılmasını sağlayan araçlara model denir. Bu makalede model tabanlı muhakeme (düşünme) üzerinde durulmuş ve bu düşünme şeklinin sürekli değişim ve gelişim gösteren dinamik bir yapıda olduğu ifade edilmiştir. Model tabanlı düşünme süreci okul öncesi dönemde başlamaktadır. Basit düzeyde, benzeşim temelli başlayan (muzu bir telefona benzetme) bu model tabanlı düşünme sürecinin final döneminde (son seviyesinde) emergent modelller yer alır.
Model, bilinmeyenin rahat anlaşılabilmesi içindir. Fakat doğru seçilemeyen bir model, hedef kavramın anlaşılmasını zorlaştırabileceği gibi başka kavram yanılgılarına da yol açabilecektir. Bu bağlamda model tabanlı düşünme, düşündürme sürecinde biz öğretmenler hangi hususlara dikkat etmeliyiz?
Hocam bu yüzden alan bilgisinin çok iyi olması gerekir ve öğrencilerin nerede nasıl yanlış düşünebileceğini kestirebilmek gerekir. Bunu bildikten sonra zaten öyle benzetimler kurulabilir ki öğrencilerin yanlış anlamalarına meyil vermeyecek şekilde.
Makalede modelleme ile fenin anlatılması üzerine durulmuş. Fende modelleme olayların daha iyi anlaşılabilmesi için modellenerek açıklanması işlemidir. Fende modelleme yaparken hedef ve kaynak gibi iki önemli terim vardır. Modelleme de hedef bilinmeyen yada anlaşılamayan olguya verilen isimdir. Kaynak ise modellemede kesinliği bilinen ve anlaşılan olgudur. Elimizdeki kaynaklardan bilinmeyen bir olayı basit ve anlaşılır bir hale getirme işlemine modelleme yapılan işlem sonucu ortaya çıkan olguya model adı verilir. modelleme çeşitlerinden birisi de benzeştirme modellemedir. Makalede benzeştirme modellemeden bahsetmiş.
Makalede bazı modellemelerden bahsetmiş. Mesela Güneş Sistemi. Benzerdir ve minyatürüdür. Mimarların, şehir planlayanların ve mühendislerin minyatürleri yani modellemeleri çok kullandığından bahsetmiş. Model uçaklardan da bahsetmiş. Daha çok fazla modellemeler vardır özellikle fizikte. Modellemeleri birçok sebepten dolayı kullanırız. Görsel, ekonomik ve güvenilir olması, gerçekçi ve doğru sonuçlar vermesi, zamanı sınırlandırmaması ve zaman kazandırması, kontrol ve tekrar edilebilir olması, modelleme bir çözüm yani problemin cevabını bulmaya yaraması, bir araştırmadaki özel veya konuyla ilgili olguların basitleştirilmesin yardımcı olması, karmaşık olguların görülmesini sağlaması, bilinmeyen bir alanla ilgili bilinen bir alan arasında ilişkiler kurarak anlamayı sağlaması, bir sistemin süreçlerinin simule edilmelisini sağlaması bu sebeplerden bazılarıdır. Örnek olarak atom modeli, mıknatıs etrafındaki manyetik alan, dünyayı verebiliriz. Fizikte Kullanılan Bazı Modeller ise şunlardır: 1- Işığın yapısını açıklayabilmek için dalga modeli 2- Atomun yapısını açıklamak için atom modeli 3- Güneş sistemini açıklamak için uydu modeli 4- Evrenin yapısını açıklamak için evren modeli 5- Elektrik ve manyetik alanı açıklamak için kuvvet çizgileri modeli
Soru: Umut Hoca'nın sorusuna benzer bir soru: Fen kitaplarında hala atomun yanlış çizimi var ve öğrencilerin atomu özellikle elektronu algılamamasına sebep oluyor. Elektronu küreye benzetebiliyorlar, protonun ve nötronun renkli olabileceğini düşünüyorlar, ya da elektronların belli bir çizgide döndüğünü sanıyorlar. Bu da öğrencilerin kavram yanılgılarına sebep oluyor. Kavram yanılgısı ise beyne kazınıyor ve kolayca çıkmıyor. Hala kitaplarda kavram yanılgılarına yol açabilecek modellemeler var?
Atom konusunun anlatılmaya başlandığı sınıf 6 ve çocukların yaş durumu 12-13 yaş aralığında oluyor. Öğrenciler soyut kavramları anlayabilmesi için somutlaştırma gerekli. Kavram yanılgısına yol açsa da öğrencilerin konuyu anlayabilmeleri bence bu yoldan geçiyor. Zaten zamanla soyut kavramları anladıkça kavram yanılgılarını öğrencilerin kendileri giderir diye düşünüyorum.
Zeynep sorunu örnekle açıklamak gerekirse, dersimde elektronları modelleme ile gösterdim, ilk aşamada elektronları tek çizgi üzerinde gibi algıladılar. İlerleyen derslerde de elektron bulutundan kısaca bahsettim. öğrencilerde büyük bir kavram yanılgısına neden olmadı kolayca anladılar durumu. soyut bir kavramı başka türlü kavratamayız zaten. zaten modelleme gerçeğin tıpkısı olamaz. Asıl konuyu kavratmak için zihinde temel bir şema oluşturma sürecidir.
Artık bilgisayarlar var ve atom modelini üç boyutlu olarak gösterebiliriz. Ben iyi şekilde çocukların yaş grubuna göre hazırlanmış yazılımın anlamayı kolaylaştıracağını ve kavram yanılgısına sebep olmayacağını düşünüyorum.
Bu arada ben somutlaştırmaya karşı değilim tabi. Bu zaten eğitimin ilkelerinden birisi somuttan soyuta, basitten karmaşığa... Ancak somutlama yaparken dikkat edilmesi gerekir. Mesela nötronun ya da protonun renkli olması ve renklerinin ayrı olmasının nedeni ikisinin farklı olduğunu göstermek ancak alta dipnot düşülmeli. Aslında rekli değiller gibi.
arkadaşım nerede bilgisayar var yok ki ben birde merkezde görev yapıyorum tepegöz bulsam gözüm gibi koruyacağım :) aslında hazır model de yok. evde kendim ne hazırlayabiliyorsam tek kaynağımız o. durum böyle olunca da eksiklikler tabi ki olabiliyor. keşke dediğin gibi olsa ama malesef..
küçük gruplar oluşturulur.öğrencilerden konuyla ilgili fikirlerini modellerle savunmaları istenir. böylece öğrenciler modelin güçlü ve zayıf yönlerini görürler ve modeli geliştirir ya da değiştirirler.
Öğretmenler modellemelerini kendileri kurabilirler ve öğrencilere kurdurtabilirler. Ancak kontrollü olmalı bu. Öğrenci kendisi kuracak diye yalan yanlış modellemeler yapabilirler. Öğretmenin rehberliğinde olmalı.
Model tabanlı öğrenme, günlük hayatta uygulaması zor hatta tekrarı mümkün olmayan ve maliyetli konuların minyatür şeklini bize sunarak tehlikesiz ortamda daha çok uygulama yapma olanağı sunar. Peki maliyet konusunda büyük kolaylık sağladığını düşünsek de fen konularının hepsinde model tabanlı öğrenmeyi kullanmakta ciddi manada maliyet gerektirmez mi? Ayrıca model tabanlı öğrenme de bütün konularda yaşanılan kavram yanılgılarını gidermek mümkün müdür?
Bence tüm konularda maliyet gerektirecek bir durum olmaz. Kan dolaşımını suların borulardan akmasına benzetirsek yada yukarıda ki örnekte madde taneciklerini öğrencilerin farklı ortamlarına benzetirsek ve bunu gibi bir çok meseleyi maliyet getirmeden hallederiz. Burada önemli olan bence öğrencilere modelleme örneklerini getirmekten çok öğrencilerin modellemeyle problem çözme becerilerini geliştirmektir.
Modelleme ile birlikte öğrenci sorunu çözme ve bilimin doğasıyla birlikte bilimsel süreç becerilerini de kazanmış oluyor. Bilimsel süreç becerisini kazanmış olması için öğretmenin yetkinliği önemli pozisyonda durmaktadır. Modelleme yoluyla bilim süreç becerileri nasıl kazanılır?
Bunun cevabı sanırım model döngüsü basligi altinda gibi. Dongude modeli gelistir test et ve revize et adimlari var. Bu surec bilmsel surec becerilerini karsiliyor gibi... Mi?...
ÇOBAN, G. Ü., & ERGİN, Ö. (2013). Modellemeye Dayalı Fen Öğretiminin Etkilerinin Bilimsel Bilgi Açısından İncelenmesi. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 28(28-2). Hocam bu araştırmada bahsettiğiniz soruyla ilgili çalışmalar yapılmış ve makalenin yorum kısmında"modellemeye dayalı çalışma yapraklarıyla yapılan deneylerin sonuçlarının oluşturulan modellerle açıklanmasına yönelik etkinliklerin öğrencilerin bilimsel bilginin gerekçelendirilmesi anlayışına katkıda bulunduğu ifade edilebilir." deniyor.
Ben madde ve tanecik konusunu anlatırken öğrencilerin öğretmen varken sınıftaki haline katı, öğretmen sınıfta yokken öğrencilerin haline sıvı ve teneffüste ise gaz olabilecekleri(BOŞLUK MESELESİNDEN DOLAYI) emergent modelini kullanıyorum. Sizler sınıflarda hangi modelleme örneklerini kullanıyorsunuz?
Emergent model uygulamalarla yapamadığımız, canlandırma imkanı olan durumlar değil mi hocam? Çalışmada bilardo toplarının çarpışmasını gazların taneciklerin çarpışmasına benzetmiş ve bu duruma emergent model denmiş. Siz nasıl düşünüyorsunuz?
Modele dayalı öğrenme bir sistem ya da olaya ilişkin zihinsel modellerin oluşturulduğu gelişmiş bir düşünme süreci olarak ele alınabilir (Harrison & Treagust 1998). Modele dayalı öğrenmeyi belirgin olarak, model kullanımını gerektiren diğer öğrenme ortamlarından farklı kılan özelliği yapısal, işlevsel ve nedensel mekanizmalarla akıl yürüterek zihinsel model oluşturmayı harekete geçirmesidir (Gobert & Pallant 2004, Seel 2001).
modeller bence kişiye de özgü olmalıdır.kişi kendi modellerini daha iyi anlatır ve daha motive hisseder. öğrenci de öğretmenine ait modelleri daha iyi motive olarak dinler ve içselleştirir.
Hocam bu konuda okuduğum bir makalede Fen öğretmenleri ve fen ders kitaplarının büyük bir kısmının, modellerin içerikleri ve öğretilmesi üzerine odaklandığından bahsediyordu. Bunun bir sonucu olarak, günümüzde yapısalcı (constructivistic) öğretim stratejilerinin önemle vurgulamasına rağmen, öğrencilerin aktif olarak model oluşturmalarına ve varolan modelleri gözden geçirmelerine fırsat verilmediğini söylüyordu. Yani bence de öğretmenler kendi modellerini oluşturmalı, hatta öğrencilere de kendi modellerini yaratabilme, ifade edebilme imkanı sağlanmalıdır.
Özellikle fen eğitiminde elektron gibi gözle görülmeyen şeyleri anlatırken veya kan dolaşımını şematik olarak göstermek istediğimizde modellere sık sık başvuruyoruz. Kısacası, modellemenin amacı bilinmeyeni bilinir kılmak sanki. Soru 1: Fende, kendi derslerimi düşündüğümde biyoloji ve fizik konularında daha çok anolojiye başvururken, kimya konularında ise çoğunlukla modellemeye başvurduğumu farkettim. Sizlerde de durum böyle mi? Yani bu üç disiplin göz önüne alındığında kimya konularının daha soyut olduğunu söyleyebilir miyiz? Soru 2: Modelleme yöntemi öğrencilere bilgileri hatırlatmaktan ziyade asıl temayı anlatırken mi kullanılır? Diğer bir deyişle konuyu anlatırken bahsetmediğimiz bir modelleme örneğini sınavda sorarsak, öğrenciler bu bilgilerini farklı bir model üzerinde hatırlayabilirler mi?
Önemli olan o değil mi zaten. Öğrenci düşünüp probleme cevap verebiliyorsa, yani eski bilgilerle karşılaştığı yeni bilgiler arasında bağlantı kurabiliyorsa, köprü oluşturabiliyorsa bu iş olmuş demektir. Öğrencilerin anlayıp anlamadığını bu yolla ölçebiliriz de.
haklısın hocam. o zaman modelleme hem bilinmeyeni bilinene çevirirken hem de değerlendirmede kullanılabilir diyebiliriz o zaman. okuduğumuz bu makalede eğer dikkatimden kaçmadıysa modellemenin değerlenirmede de kullanılabileceğine dair bir bilgi yoktu. o yüzden sormak istedim bu soruyu.
ben teknoloji ve tasarım dersinede giriyorum 7.sınıflarda o derste genellikle fenle ilgili tasarlamalar yaptırıyorum geçenlerde mesala basit makinaların modellerini yapmıştık ben çeşitli malzemeler istedim öğrencilerimden kartonlarla tahtalarla kaldıraç dişli çark çıkrık falan yaptılar ama burda anladığım kadarıyla benzer modellerle konu anlatılmak isteniyor ben birebir yaptırmış olunca bu modellemenin farklı bir türü o halde makalede öğretmen çocuklara okul öncesi dönemden ünivertseye kadar farklı modelleme çalışmaları yapılıyor ve öğrencilere yaptırılıyor öğrenciler bunu yaparken bilimsel süreç becerilerini kazanıyor yani model yaparken yaratıcılıklarının gelişmesi gerekiyor ,ne yapacaklarını bulurken problem çözme becerileri ,yeni çözümler üretmeleri farklı yöntemler deneyerek sonuçları analiz etmeleri gerekli hale geliyor güzel uygulanabilirse öğretmenlere yine büyük görevler düşüyor
Bu makalede model tabanlı öğretim yöntemi kullanılmıştır. Öğrencilerin problemi çözmesi için küçük gruplar oluşturulur. Sınıfta öğrencilerin düşüncelerini savunmaları istenir. Böylece öğrenciler modellerin güçlü ve zayıf yönlerini görerek geliştirirler veya değiştirirler. Öğrenciler modeli öğrenmekle kalmaz bilimsel araştırmanın gereksinimlerini de öğrenirler.
Bu da bize gösteriyor ki modelleme fen öğretiminde etkilidir.Ayrıca modelin dersin içeriğiyle uyumlu olmasına dikkat edilmelidir.
soru 1: Model tabanlı öğretim yönteminde öğretmenlerin neleri yapması yöntemin etkisini artırır?
soru 2: model tabanlı öğretim yöntemi öğrencilerde kavram yanılgılarına neden olur mu?
Olabilir bence hocam. iyi seçilemeyen modeller bir konuyu vereyim derken diğer konular hakkında kavram yanılgılarına sebep olabilir. Bu yüzden model tabanlı öğrenmede model hazırlarken çok dikkat edilmesi gerektiğine inanıyorum..
Model Nedir? Fen eğitiminde model dendiğinde ilk akla gelen, bilimsel anlamda modellerdir. Sina’ya göre (1994), bilimsel araştırmalarda üzerinde çalışılan konu boyutlarımız içinde kolay incelenemiyorsa, yani bize göre mikro ya da makro boyutlardaysa daha iyi anlaşılabilen başka olayların yardımıyla konuya açıklamalar aranır. Moleküllerin hareketi ile ilgili olan gaz basıncında, kapalı bir kap içindeki moleküller birbirleriyle ve içinde bulunduğu kabın çeperiyle sürekli çarpışma halindedirler. Esnek bir kapta moleküllerin çarpışmaları fazlalaştırılırsa kabın hacminin arttığı gözlenir. Bu konuyu daha iyi açıklamak üzere kurulacak bir modelde bilardo masasındaki toplara ıstaka vurulduğunda topların birbirlerine ve masanın kenarlarına çarpmasını düşünelim. Balonun şişmesini sağlayan gaz moleküllerinin çarpışmaları, bilardo toplarının çarpışmalarına karşılık gelirken, balonun esnek olan yüzeyi ile bilardo masasının sert ve esnek olmayan yüzeyi arasında ise farklılık vardır. Top, masanın kenarına çarparak onu iter, kenar da aynı kuvvetle topu iter ve top hızından pek az kaybederek hareketine devam eder. Balonu her şişirişimizde daha fazla gaz gönderirsek, balonun iç çeperlerine daha fazla gaz molekülü çarpar ve esnek olan yüzey genişler. Bu olayda normalde gözlenemeyen gaz moleküllerinin hareketi, günlük yaşamda rahatlıkla gözlenebilen, farklı açılardan incelenebilen daha somut bir başka olayın yardımıyla açıklanmaya çalışılmıştır. Gazların hareketi, bilardo masası üzerinde topun hareketiyle modellenmiştir. (Ünal, G., Ergin, Ö., Fen Eğitimi ve Modeller (2006) Milli Eğitim Dergisi.)
Atom modelinin gelişimi modellerin işlenebilirliği, sınırlıkları ve konuyu açıklayıp artçı araştırmalara ışık tutmasına güzel bir örnek oluşturmaktadır. Bu özelliklerinden dolayı bilimsel modeller, bilimsel bir araştırmanın hem istendik ürünü hem de artçı araştırmalarının bir yol göstericisidir. Bu duruma başka hangi kavramın gelişim modelleri örnek verilebilir?
Bilinmeyen bir kavramla (hedef kavram), bildiğimiz bir kavram arasında benzeşim kurularak hedef kavramın rahat anlaşılmasını sağlayan araçlara model denir. Bu makalede model tabanlı muhakeme (düşünme) üzerinde durulmuş ve bu düşünme şeklinin sürekli değişim ve gelişim gösteren dinamik bir yapıda olduğu ifade edilmiştir. Model tabanlı düşünme süreci okul öncesi dönemde başlamaktadır. Basit düzeyde, benzeşim temelli başlayan (muzu bir telefona benzetme) bu model tabanlı düşünme sürecinin final döneminde (son seviyesinde) emergent modelller yer alır.
YanıtlaSilmuzu telefona benzetmek -------somut olanı somuta benzetmek (basit düzey)
Silfinal seviyesinde ise soyut olanı somuta benzetmek olsa gerek.
Model, bilinmeyenin rahat anlaşılabilmesi içindir. Fakat doğru seçilemeyen bir model, hedef kavramın anlaşılmasını zorlaştırabileceği gibi başka kavram yanılgılarına da yol açabilecektir. Bu bağlamda model tabanlı düşünme, düşündürme sürecinde biz öğretmenler hangi hususlara dikkat etmeliyiz?
YanıtlaSilHocam bu yüzden alan bilgisinin çok iyi olması gerekir ve öğrencilerin nerede nasıl yanlış düşünebileceğini kestirebilmek gerekir. Bunu bildikten sonra zaten öyle benzetimler kurulabilir ki öğrencilerin yanlış anlamalarına meyil vermeyecek şekilde.
SilTabi alan bilgisi cok onemlidir fakat tecrube de yansinamayacak bir gercektir. Bazi seyleri ogretmenler yasayarak ogreneceklerdir.
Silmodel seçimine dikkat etmek önemlidir.model dersin içeriğiyle uyumlu olmalı ve bilimsel süreç basamaklarına uygun olmalıdır.
SilMakalede modelleme ile fenin anlatılması üzerine durulmuş. Fende modelleme olayların daha iyi anlaşılabilmesi için modellenerek açıklanması işlemidir. Fende modelleme yaparken hedef ve kaynak gibi iki önemli terim vardır. Modelleme de hedef bilinmeyen yada anlaşılamayan olguya verilen isimdir. Kaynak ise modellemede kesinliği bilinen ve anlaşılan olgudur. Elimizdeki kaynaklardan bilinmeyen bir olayı basit ve anlaşılır bir hale getirme işlemine modelleme yapılan işlem sonucu ortaya çıkan olguya model adı verilir. modelleme çeşitlerinden birisi de benzeştirme modellemedir. Makalede benzeştirme modellemeden bahsetmiş.
YanıtlaSilMakalede bazı modellemelerden bahsetmiş. Mesela Güneş Sistemi. Benzerdir ve minyatürüdür. Mimarların, şehir planlayanların ve mühendislerin minyatürleri yani modellemeleri çok kullandığından bahsetmiş. Model uçaklardan da bahsetmiş. Daha çok fazla modellemeler vardır özellikle fizikte. Modellemeleri birçok sebepten dolayı kullanırız. Görsel, ekonomik ve güvenilir olması, gerçekçi ve doğru sonuçlar vermesi, zamanı sınırlandırmaması ve zaman kazandırması, kontrol ve tekrar edilebilir olması, modelleme bir çözüm yani problemin cevabını bulmaya yaraması, bir araştırmadaki özel veya konuyla ilgili olguların basitleştirilmesin yardımcı olması, karmaşık olguların görülmesini sağlaması, bilinmeyen bir alanla ilgili bilinen bir alan arasında ilişkiler kurarak anlamayı sağlaması, bir sistemin süreçlerinin simule edilmelisini sağlaması bu sebeplerden bazılarıdır. Örnek olarak atom modeli, mıknatıs etrafındaki manyetik alan, dünyayı verebiliriz.
YanıtlaSilFizikte Kullanılan Bazı Modeller ise şunlardır:
1- Işığın yapısını açıklayabilmek için dalga modeli
2- Atomun yapısını açıklamak için atom modeli
3- Güneş sistemini açıklamak için uydu modeli
4- Evrenin yapısını açıklamak için evren modeli
5- Elektrik ve manyetik alanı açıklamak için kuvvet çizgileri modeli
Soru: Umut Hoca'nın sorusuna benzer bir soru: Fen kitaplarında hala atomun yanlış çizimi var ve öğrencilerin atomu özellikle elektronu algılamamasına sebep oluyor. Elektronu küreye benzetebiliyorlar, protonun ve nötronun renkli olabileceğini düşünüyorlar, ya da elektronların belli bir çizgide döndüğünü sanıyorlar. Bu da öğrencilerin kavram yanılgılarına sebep oluyor. Kavram yanılgısı ise beyne kazınıyor ve kolayca çıkmıyor. Hala kitaplarda kavram yanılgılarına yol açabilecek modellemeler var?
YanıtlaSilAtom konusunun anlatılmaya başlandığı sınıf 6 ve çocukların yaş durumu 12-13 yaş aralığında oluyor. Öğrenciler soyut kavramları anlayabilmesi için somutlaştırma gerekli. Kavram yanılgısına yol açsa da öğrencilerin konuyu anlayabilmeleri bence bu yoldan geçiyor. Zaten zamanla soyut kavramları anladıkça kavram yanılgılarını öğrencilerin kendileri giderir diye düşünüyorum.
SilZeynep sorunu örnekle açıklamak gerekirse, dersimde
Silelektronları modelleme ile gösterdim, ilk aşamada elektronları tek çizgi üzerinde gibi algıladılar. İlerleyen derslerde de elektron bulutundan kısaca bahsettim. öğrencilerde büyük bir kavram yanılgısına neden olmadı kolayca anladılar durumu. soyut bir kavramı başka türlü kavratamayız zaten. zaten modelleme gerçeğin tıpkısı olamaz. Asıl konuyu kavratmak için zihinde temel bir şema oluşturma sürecidir.
Artık bilgisayarlar var ve atom modelini üç boyutlu olarak gösterebiliriz. Ben iyi şekilde çocukların yaş grubuna göre hazırlanmış yazılımın anlamayı kolaylaştıracağını ve kavram yanılgısına sebep olmayacağını düşünüyorum.
SilBu arada ben somutlaştırmaya karşı değilim tabi. Bu zaten eğitimin ilkelerinden birisi somuttan soyuta, basitten karmaşığa... Ancak somutlama yaparken dikkat edilmesi gerekir. Mesela nötronun ya da protonun renkli olması ve renklerinin ayrı olmasının nedeni ikisinin farklı olduğunu göstermek ancak alta dipnot düşülmeli. Aslında rekli değiller gibi.
Silarkadaşım nerede bilgisayar var yok ki ben birde merkezde görev yapıyorum tepegöz bulsam gözüm gibi koruyacağım :) aslında hazır model de yok. evde kendim ne hazırlayabiliyorsam tek kaynağımız o. durum böyle olunca da eksiklikler tabi ki olabiliyor. keşke dediğin gibi olsa ama malesef..
SilSınıflarda model tabanlı öğretimi nasıl kullanırız? Kitaplarda buna benzer örnekler dışında nasıl kullanmalıyız. Öğretmenin rolü tam olarak ne olamlı?
YanıtlaSilküçük gruplar oluşturulur.öğrencilerden konuyla ilgili fikirlerini modellerle savunmaları istenir. böylece öğrenciler modelin güçlü ve zayıf yönlerini görürler ve modeli geliştirir ya da değiştirirler.
SilÖğretmenler modellemelerini kendileri kurabilirler ve öğrencilere kurdurtabilirler. Ancak kontrollü olmalı bu. Öğrenci kendisi kuracak diye yalan yanlış modellemeler yapabilirler. Öğretmenin rehberliğinde olmalı.
SilModel tabanlı öğrenme, günlük hayatta uygulaması zor hatta tekrarı mümkün olmayan ve maliyetli konuların minyatür şeklini bize sunarak tehlikesiz ortamda daha çok uygulama yapma olanağı sunar. Peki maliyet konusunda büyük kolaylık sağladığını düşünsek de fen konularının hepsinde model tabanlı öğrenmeyi kullanmakta ciddi manada maliyet gerektirmez mi? Ayrıca model tabanlı öğrenme de bütün konularda yaşanılan kavram yanılgılarını gidermek mümkün müdür?
YanıtlaSilBence tüm konularda maliyet gerektirecek bir durum olmaz. Kan dolaşımını suların borulardan akmasına benzetirsek yada yukarıda ki örnekte madde taneciklerini öğrencilerin farklı ortamlarına benzetirsek ve bunu gibi bir çok meseleyi maliyet getirmeden hallederiz. Burada önemli olan bence öğrencilere modelleme örneklerini getirmekten çok öğrencilerin modellemeyle problem çözme becerilerini geliştirmektir.
SilFatih hocam su borularını kan dolaşımına benzetmek anoloji değil midir?
Silarkadaşlar benim anladığım bu yöntem de somut bir model olması gerekiyor.
SilBetül hocam analojide bir benzetme yani modelleme değil midir? Verdiğim örnek emergent model örneğine girmiyor mu?
SilMaaliyetli değildir bence. Hem yapılan bir modelleme dikkatli kullanılırsa senenlerce kullanılabilir.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilModelleme ile birlikte öğrenci sorunu çözme ve bilimin doğasıyla birlikte bilimsel süreç becerilerini de kazanmış oluyor. Bilimsel süreç becerisini kazanmış olması için öğretmenin yetkinliği önemli pozisyonda durmaktadır. Modelleme yoluyla bilim süreç becerileri nasıl kazanılır?
YanıtlaSilBunun cevabı sanırım model döngüsü basligi altinda gibi. Dongude modeli gelistir test et ve revize et adimlari var. Bu surec bilmsel surec becerilerini karsiliyor gibi... Mi?...
SilÇOBAN, G. Ü., & ERGİN, Ö. (2013). Modellemeye Dayalı Fen Öğretiminin Etkilerinin Bilimsel Bilgi Açısından İncelenmesi. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 28(28-2).
SilHocam bu araştırmada bahsettiğiniz soruyla ilgili çalışmalar yapılmış ve makalenin yorum kısmında"modellemeye dayalı çalışma yapraklarıyla yapılan deneylerin sonuçlarının oluşturulan modellerle açıklanmasına yönelik etkinliklerin öğrencilerin bilimsel bilginin gerekçelendirilmesi anlayışına katkıda bulunduğu ifade edilebilir." deniyor.
bilimsel süreç uygulanırken öğrenci modeli kullanarak somut bir durum üzerinden gider.
SilBen madde ve tanecik konusunu anlatırken öğrencilerin öğretmen varken sınıftaki haline katı, öğretmen sınıfta yokken öğrencilerin haline sıvı ve teneffüste ise gaz olabilecekleri(BOŞLUK MESELESİNDEN DOLAYI) emergent modelini kullanıyorum. Sizler sınıflarda hangi modelleme örneklerini kullanıyorsunuz?
YanıtlaSilFatihcigim verdigin örnek cok güzel fakat emergent modele uygunluk göstermiyor gibi... Daha cok fiziksel modele örnek gibi...
SilEmergent model uygulamalarla yapamadığımız, canlandırma imkanı olan durumlar değil mi hocam? Çalışmada bilardo toplarının çarpışmasını gazların taneciklerin çarpışmasına benzetmiş ve bu duruma emergent model denmiş. Siz nasıl düşünüyorsunuz?
SilHaklı olabilirsin fatihcigim. Bu acidan dusunmemistim. Tesekkurler
SilModele dayalı öğrenme bir sistem ya da olaya ilişkin zihinsel modellerin oluşturulduğu
YanıtlaSilgelişmiş bir düşünme süreci olarak ele alınabilir (Harrison & Treagust 1998). Modele dayalı
öğrenmeyi belirgin olarak, model kullanımını gerektiren diğer öğrenme ortamlarından farklı
kılan özelliği yapısal, işlevsel ve nedensel mekanizmalarla akıl yürüterek zihinsel model
oluşturmayı harekete geçirmesidir (Gobert & Pallant 2004, Seel 2001).
soru1-
YanıtlaSilsiz de derslerinizde kullandığınız ilginç modellere örnekler veriniz?
modeller bence kişiye de özgü olmalıdır.kişi kendi modellerini daha iyi anlatır ve daha motive hisseder. öğrenci de öğretmenine ait modelleri daha iyi motive olarak dinler ve içselleştirir.
YanıtlaSilHocam bu konuda okuduğum bir makalede Fen öğretmenleri ve fen ders kitaplarının büyük bir kısmının, modellerin içerikleri ve öğretilmesi üzerine odaklandığından bahsediyordu. Bunun bir sonucu olarak, günümüzde yapısalcı (constructivistic) öğretim stratejilerinin önemle vurgulamasına rağmen, öğrencilerin aktif olarak model oluşturmalarına ve varolan modelleri gözden geçirmelerine fırsat verilmediğini söylüyordu. Yani bence de öğretmenler kendi modellerini oluşturmalı, hatta öğrencilere de kendi modellerini yaratabilme, ifade edebilme imkanı sağlanmalıdır.
SilÖzellikle fen eğitiminde elektron gibi gözle görülmeyen şeyleri anlatırken veya kan dolaşımını şematik olarak göstermek istediğimizde modellere sık sık başvuruyoruz. Kısacası, modellemenin amacı bilinmeyeni bilinir kılmak sanki.
YanıtlaSilSoru 1: Fende, kendi derslerimi düşündüğümde biyoloji ve fizik konularında daha çok anolojiye başvururken, kimya konularında ise çoğunlukla modellemeye başvurduğumu farkettim. Sizlerde de durum böyle mi? Yani bu üç disiplin göz önüne alındığında kimya konularının daha soyut olduğunu söyleyebilir miyiz?
Soru 2: Modelleme yöntemi öğrencilere bilgileri hatırlatmaktan ziyade asıl temayı anlatırken mi kullanılır? Diğer bir deyişle konuyu anlatırken bahsetmediğimiz bir modelleme örneğini sınavda sorarsak, öğrenciler bu bilgilerini farklı bir model üzerinde hatırlayabilirler mi?
Önemli olan o değil mi zaten. Öğrenci düşünüp probleme cevap verebiliyorsa, yani eski bilgilerle karşılaştığı yeni bilgiler arasında bağlantı kurabiliyorsa, köprü oluşturabiliyorsa bu iş olmuş demektir. Öğrencilerin anlayıp anlamadığını bu yolla ölçebiliriz de.
Silhaklısın hocam. o zaman modelleme hem bilinmeyeni bilinene çevirirken hem de değerlendirmede kullanılabilir diyebiliriz o zaman. okuduğumuz bu makalede eğer dikkatimden kaçmadıysa modellemenin değerlenirmede de kullanılabileceğine dair bir bilgi yoktu. o yüzden sormak istedim bu soruyu.
Silben teknoloji ve tasarım dersinede giriyorum 7.sınıflarda o derste genellikle fenle ilgili tasarlamalar yaptırıyorum geçenlerde mesala basit makinaların modellerini yapmıştık ben çeşitli malzemeler istedim öğrencilerimden kartonlarla tahtalarla kaldıraç dişli çark çıkrık falan yaptılar ama burda anladığım kadarıyla benzer modellerle konu anlatılmak isteniyor ben birebir yaptırmış olunca bu modellemenin farklı bir türü o halde makalede öğretmen çocuklara okul öncesi dönemden ünivertseye kadar farklı modelleme çalışmaları yapılıyor ve öğrencilere yaptırılıyor öğrenciler bunu yaparken bilimsel süreç becerilerini kazanıyor yani model yaparken yaratıcılıklarının gelişmesi gerekiyor ,ne yapacaklarını bulurken problem çözme becerileri ,yeni çözümler üretmeleri farklı yöntemler deneyerek sonuçları analiz etmeleri gerekli hale geliyor güzel uygulanabilirse öğretmenlere yine büyük görevler düşüyor
YanıtlaSilBu makalede model tabanlı öğretim yöntemi kullanılmıştır. Öğrencilerin problemi çözmesi için küçük gruplar oluşturulur. Sınıfta öğrencilerin düşüncelerini savunmaları istenir. Böylece öğrenciler modellerin güçlü ve zayıf yönlerini görerek geliştirirler veya değiştirirler. Öğrenciler modeli öğrenmekle kalmaz bilimsel araştırmanın gereksinimlerini de öğrenirler.
YanıtlaSilBu da bize gösteriyor ki modelleme fen öğretiminde etkilidir.Ayrıca modelin dersin içeriğiyle uyumlu olmasına dikkat edilmelidir.
soru 1: Model tabanlı öğretim yönteminde öğretmenlerin neleri yapması yöntemin etkisini artırır?
soru 2: model tabanlı öğretim yöntemi öğrencilerde kavram yanılgılarına neden olur mu?
Olabilir bence hocam. iyi seçilemeyen modeller bir konuyu vereyim derken diğer konular hakkında kavram yanılgılarına sebep olabilir. Bu yüzden model tabanlı öğrenmede model hazırlarken çok dikkat edilmesi gerektiğine inanıyorum..
SilModel Nedir?
YanıtlaSilFen eğitiminde model dendiğinde ilk akla gelen, bilimsel anlamda modellerdir. Sina’ya göre (1994), bilimsel araştırmalarda üzerinde çalışılan konu boyutlarımız içinde kolay incelenemiyorsa, yani bize göre mikro ya da makro boyutlardaysa daha iyi anlaşılabilen başka olayların yardımıyla konuya açıklamalar aranır. Moleküllerin hareketi ile ilgili olan gaz basıncında, kapalı bir kap içindeki moleküller birbirleriyle ve içinde bulunduğu kabın çeperiyle sürekli çarpışma halindedirler. Esnek bir kapta moleküllerin çarpışmaları fazlalaştırılırsa kabın hacminin arttığı gözlenir. Bu konuyu daha iyi açıklamak üzere kurulacak bir modelde bilardo masasındaki toplara ıstaka vurulduğunda topların birbirlerine ve masanın kenarlarına çarpmasını düşünelim. Balonun şişmesini sağlayan gaz moleküllerinin çarpışmaları, bilardo toplarının çarpışmalarına karşılık gelirken, balonun esnek olan yüzeyi ile bilardo masasının sert ve esnek olmayan yüzeyi arasında ise farklılık vardır. Top, masanın kenarına çarparak onu iter, kenar da aynı kuvvetle topu iter ve top hızından pek az kaybederek hareketine devam eder. Balonu her şişirişimizde daha fazla gaz gönderirsek, balonun iç çeperlerine daha fazla gaz molekülü çarpar ve esnek olan yüzey genişler. Bu olayda normalde gözlenemeyen gaz moleküllerinin hareketi, günlük yaşamda rahatlıkla gözlenebilen, farklı açılardan incelenebilen daha somut bir başka olayın yardımıyla açıklanmaya çalışılmıştır. Gazların hareketi, bilardo masası üzerinde topun hareketiyle modellenmiştir.
(Ünal, G., Ergin, Ö., Fen Eğitimi ve Modeller (2006) Milli Eğitim Dergisi.)
Atom modelinin gelişimi modellerin işlenebilirliği, sınırlıkları ve konuyu açıklayıp artçı araştırmalara ışık tutmasına güzel bir örnek oluşturmaktadır. Bu özelliklerinden dolayı bilimsel modeller, bilimsel bir araştırmanın hem istendik ürünü hem de artçı araştırmalarının bir yol göstericisidir. Bu duruma başka hangi kavramın gelişim modelleri örnek verilebilir?
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil